bulanmak isteyen; günlerim,kızılım,uzagım,kirpigim hatta sen
sen!
kaşım ahh gözüm ..
bi sabah ellerim titreyerek uyandı utancından,
ben işte, çapına dair şiirler seciyordum
utancından ellerim
bir türlü anlatamıyordum,
ki sen
oracıga serilmiş meraklı bir baykuş gibi izliyordun,
ne zaman uykun gelse burası biraz daha soguyordu.
ben inadına yakıyordum ne varsa elimde,
edip bagırıyordu;
''... kurbağalara bakmaktan geliyorum. ben yakup
bunu yakup söylediyıkanmış çamaşırlar duruyordu odamın penceresinde
gök işte bu beyazlıktan azıcık alıp veriyordu, diyebilirim
bir kırlangıç onu kirletmese
ki onlar o kadar çok siyahtırlar ki, ben
onları hiç sevmem
ve demek ki benim odamda hiç kimseler yoktur
odamın düşünülmesi halinde bile
kimseler yoktur
biri sanki çarşıya çıkmıştır sürekli bir biçimde
ve biraz da çarşılar
ve durmadan satılan o kırık dökükler bitmez ki
bitmesin
çünkü bir gün bir boy aynası satın almak istiyorum ben
kirli ve eski
bir at arabasının aynaya doğru büyüyen içinde
onu ben taşıtmak istiyorum, caddelerin
intiharlara doğru büyüyen içinde
ben, yani yakup
kurbağalara bakmaktan geliyorum işte
açgözlü, mor kurbağalara
akşama doğru bir dilim ekmek yiyeceğim belki
bir bardak da süt içeceğim. sonra
bir güzel uyumak istiyorum, bütün gün çok yoruldum
ben
gözlükten, taş hamurdan ve çarşaflardan
ve biraz hiç çağrılmamaktan yapılmış yakup
uyumak istiyorum.
ve sabah bunları bir bir kendime anlatacağım
yakubun gene bir yokluğa doğru büyüyen içinde
..."
qq,
için.